09 Şubat, 2013

2013 Altına Yaramadı...


Küresel ekonomik krizle beraber altın, ekonomi piyasalarının gündeminde ilk sıralara oturdu. Fakat bu aralar daha değişik bir sebepten ötürü gündemde.

2013 Altına Şans Getirmedi
2013 Altına Şans Getirmedi...
Altını zirveye uçuran önemli sebeplerden biri küresel ekonomik çalkantıda uluslararası para birimi Dolar ve diğer ülkelerin para birimlerine güvenin azalmasıdır. Bir diğer sebep ise küresel krizle beraber ABD ekonomisindeki durgunluk endişelerine karşı FED'in üç defa ekonomik genişlemeye gitmesiyle tüm dünyada oluşan likit ihtiyacı artışı ve bununla beraber dünya enflasyonundaki artış endişesi.

Her zaman “güvenli liman” diye tanımlanan altının fiyatı neden yükselemiyor?

Geçen kasımda Amerika'daki başkanlık seçimlerini Obama’nın kazanmasıyla, dört senelik yeni bir dönem başladı. Başkan Obama 2'nci dönemde ekonomik açıdan daha güçlü görünüyor. Bu bakış ve Amerika'daki son pozitif finansal verilerle piyasalardaki iyimserliği artıyor.

Avrupa Birliği’nin dağılacağı beklentisi azalırken, Avro bölgesinin yüksek kamu borcu bulunan ülkelere açılan kredilerle borç döndürme seçenekleri ön plana çıktı. Mevzu bahis ülkelerin tahvil faizleri düşerken, global reel faizin "0" olduğu günümüzdeki büyük fonlar, mevzu bahis ülkelerde olan ve hala cazip olan faiz getirilerini elden kaçırmamak için altın satıp bu tahvillere yöneliyor. Avro bölgesinde ekonomik krizden kurtulma sinyalleri oluşturan bu veriler, para birimlerine olan güveni tekrardan artırıyor.

Amerika'da bir süredir “mali uçurum” başlığı ile gündemi meşgul eden vergi indirimlerinin bitirilmesini içeren kanun konusu hakkında, hükümetle muhalefet tarafının anlaşıp konunun göreceli olarak aşılması, şubat ayında harcama kalemi konusunun da bir yolla çözüleceği beklentisi ile piyasalarda bu konudaki endişelerin azaldığı görüşmekte. 

Dünyanın en çok altın ithalatı yapan ülkesi Hindistan hızla artan cari açık endişesine karşı tedbir olarak altın ithalatında mevcut olan % 2’lik vergiyi geçtiğimiz hafta % 5’e arttırdı. İşlem görmüş altın vergisini de % 4’ten % 6’ya arttırdı. Senelik ortalama 900 ton altın ithalatıyapan Hindistan, bununla birlikte yurtdışına 56 milyar 500 milyon USD kaynak yöneltiyor ve bundan dolayı altın ithalatında gerileme bekleniyor. Bu gelişmeler de altın fiyatının yükselişini yavaşlatıyor.

Buna ek olarak Amerika Merkez Bankası FED'den sonra Japon Merkez Bankası'nın da sınırsız finansal genişleme kararını uygulamaya alması ve bu bankaların başkanlarının enflasyonda yükseliş endişesi olmadığını açıklaması da bu konudaki tedirginlikleri azaltmasıyla altına olan beklenti zayıflıyor. Almanya Merkez Bankası'nın ülke dışındaki 3000 tondan fazla altın rezervlerinin ülkelerine geri getirileceği açıklaması da altın piyasasını yerinden kıpırdatamadı.
Altın fiyatlarında artış beklentisi düştükçe yeni talep gerçekleşmediğinden yatırımcılardan da fon ve reel altın satışları geliyor. Bunun yanında yüksek hacimli fonların yöneticileri yeni alıcılar çekebilmek için devamlı olarak altın fiyatının yükseleceğine dair spekülatif yorumlarını da sürdürüyorlar.

Genel olarak Amerikan Doları'yla ters orantılı, petrol fiyatıyla ise paralel ilerleyen altın fiyatının son bikaç günde de bu emtialardan bağımsız ilerlediği gözleniyor. Bu gibi sebeplerden ötürü altın yükseliş gösteremiyor.
2013 yılına genel olarak bakıldığında altın senenin ilk iki çeyreğini kontrollü bir değer kaybı ve artışla geçirebilir. 2013'ün son iki çeyreğinde ise global ekonomik piyasalardaki ekonomik krizin etkilerinin azalmasıyla daha da hızlı değer kaybedebilir.

2012 sonunda altın ons değerinin 2000 dolar civarına fırlayacağını söyleyen (spekülatif) ekonomistlere de ne kadar güvenebileceğiz merak konusu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder